Mesajlaşmanın kendine özgü özelliği, iletişimleri Bluetooth sinyalleri aracılığıyla iletmeyi amaçlamasıdır. Bu iddialı bir teknoloji, acil durumlarda veya yoğun kalabalıklar sırasında işe yarayabilecek niteliktedir.
Dijital vizyonerleri düşündüğümüzde akla gelen isimler arasında Mark Zuckerberg, Steve Jobs veya Elon Musk hemen yer alır. Ancak, Twitter ile Bluesky’nin kurucusu Jack Dorsey, çevrimiçi iletişimin öncüleri arasındadır. 28 Temmuz pazartesi günü Amerikalı bilgisayar mühendisi, yeni uygulaması Bitchat’ı tanıtmış ve kullanıcılarına her koşulda sağlam bir iletişim sözü vermiştir.
Geliştiriciler, internet ağlarının konserler ve büyük gösteriler sırasında sıkça tıkandığını gözlemlemiştir. Doğal afetler de internet üzerinden iletişim kurmayı mümkün olmayabilir. İşte bu noktada Bitchat devreye giriyor. Amaç: ağlar kullanılamaz hale geldiğinde kullanıcıların iletişim kurabilmesini sağlamak.
Bitchat mühendisleri, enerji tasarruflu Bluetooth teknolojisine yönelmeye karar verdi; bu, tasarruflu bir iletişim sistemi. Yakındaki Bluetooth cihazlarını kullanarak çalışan bu relay sistemi, 300 metreye kadar menzil sunar. Böylece kullanıcılar, kendi konumlarına yakın olan kişilerle e-posta adresi veya telefon numarası kaydetmeye gerek kalmadan iletişim kurabilirler. Kullanıcı ayrıca hesap da oluşturmaz; doğrudan diğer kullanıcıları bir sohbet penceresinde bir araya getiren arayüze yönlendirilir.
Tam Gizlilik Vaadi
Bitchat’ın arayüzü minimaldir, bir programlama yazılımının diline benzer. Gönderilen mesajlar şifreli, geçici ve yalnızca telefonun belleğinde olandur. Bu sistem uçtan uca şifrelemeyi güvence altına alır. Yüksek güvenlik seviyesi sağlamak için, uygulamanın logosuna üç kez dokunulduğunda tüm veriyi saniyeler içinde silen bir “panik” modu bulunmaktadır.
Bu, sorun anında yardımcı olmak amacıyla tasarlanmış bir teknoloji olsa da, mesajlaşmanın moderasyonsuz olması nedeniyle kötü niyetli kişiler için de çekici olabilir. Ağustos 2024’te, kriptolu Telegram platformunun kurucusu Pavel Durov’un Fransız yargı makamları tarafından bu nedenle suçlandığı bildirilmişti. Şirketin CEO’sunun uygulaması üzerinden suç oluşturucu veya suç niteliğindeki içeriklerin yayılmasına karşı harekete geçmediği öne sürülüyordu.





