30.000 hektar, 16 gölet, 92 şelale… Türkiye’deki bu doğal park, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta ve biyolojik çeşitlilik açısından korunması gereken önemli bir mücevher olarak nitelendirilmektedir. İnsanlar tarafından henüz tamamen bastırılamamış olan bu alan, yüzyıllar boyunca suyun akışıyla şekillenmiş ve gökyüzüne uzanan bir ışık oyununu andıran renk paletiyle büyülüyor. Burada yüzme yasaktır. Ziyaretçiler geçirdikleri izi bırakmamalı çünkü her yıl parkı ziyaret edenlerin sayısı bir milyonu aşmaktadır.
Bir benzersiz biyolojik çeşitlilik
Ziyaretçilerin varlığı, Türkiye’de son 15 yıldır bu tür doğal güzellikleri belgeleyen bir fotoğrafçı olan Caner Yılmaz için sorun teşkil etmiyor. Bu Türk fotoğrafçının bu parka dair alışkanlıkları var. “Doğa ile insan arasındaki bu simbiyozu göstermek amacıyla, ön planda gördüğüm insanları da kompozisyonuma dahil etmeyi deneyeceğim,” diyor. Mevsimlerin her biri için kırkın üzerinde ziyaret alınmasına rağmen, bu panoramadan the fotoğrafçı hiçbir zaman sıkılmıyor. İnsanlar tarafından uzun süredir ‘Şeytanın Bahçesi’ olarak adlandırılan bu yer, doğanın burada kontrol edilemez olduğuna dair güçlü bir izlenim bırakıyor.
Röportajın tamamını yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz.





