Yarım yüzyıl önce Etiyopya’da keşfedilen dünyanın en ünlü australopiteklerinden Lucy’nin kemikleri, Prag Ulusal Müzesi’nde 23 Ekim’e kadar sergileniyor.
Bu şu anda Prag’da gerçekleştirilen önemli bir sergi olayı; Ağustos ayında davet edilen özel konuğu Lucy de eklendi. 3,2 milyon yıllık iskelet, Etiyopya tarafından ödünç olarak getirildi ve başkent Prag’daki ulusal müzede ekim ayının sonunda kadar sergilenecek. Lucy, Avrupa’da ilk kez halka açık olarak sunulmuş oluyor.
Lucy’nin diş kalıntıları ile kafatası, pelvis ve uyluk kemiği dahil 52 fragmentı, büyük bir vitrin altında sergileniyor. Kuyrukta yarım saat bekleyen 48 yaşındaki Jan, hafızasında yer etmiş bir tarih kitabına dalırcasına şu duyguyu yaşıyor: “Bir aydan uzun bir süre önce biletleri aldık. Bu fosilleri yakından görmek Prag’da burada bulunan bu şans gerçekten harika. Böylece ata-babaannelerimizin nasıl göründüğünü hayal etme imkanı buluyoruz.”,” diye heyecanını dile getiriyor.
Bu Kadar Eksiksiz İlk İskelet
İskelet, Etiyopya’nın başkenti Addis Abeba’daki halka kapalı bir odada saklandığı için nadiren müzeden çıkıp dışarıya götürülüyor. Kıymetli parçalar özenle paketlenmiş olarak Prag’a getirildi ve yüksek güvenlik önlemleri altında aktarıldığını anlatan Petra, paleontolojiye olan tutkusunu vurguluyor. “Sıcaklığın sabit tutulması ve nem oranının sürekli kontrol edilmesi çok önemli” diyor.
“Taşıma çok dikkatliydi ve değeri paha biçilmez olduğu için özel güvenli kutularda gerçekleştirildi; bu, kendi türünde eşsiz bir olaydır.”
PetraGebze Haberler’ya
Lucy’nin boyu yaklaşık 1,06 metre; ağırlığı ise 28 kilogram civarında ölçülmüş. Bohemya Batı Üniversitesi’nden antropolog Lukas Friedl, kazılar sonucunda iskeletin yaklaşık yüzde 40’ının yeniden hayata geçirilebildiğini belirtiyor. “Bu, şimdiye kadar bulunan en eksiksiz iskeletlerden biri. Buradaki gibi pelvis parçalarını nadiren buluruz çünkü bunlar zorlu şekilde korunur. Bu da onun dik olarak yürüyebildiğini ve kadın olduğuna işaret eden kanıtlar sunuyor.”w>Bu ay sonunda Lucy’nin kemikleri, hâlâ 50 yılı aşkın süredir üzerinde çalışmalar yapılan Etiyopya Ulusal Müzesi’ne geri dönecek.





