Amerikalı cerrahlar, insan mesanesinin başarılı bir şekilde nakledilmesine imza attı. Bu dünya çapında ilk başarı, ciddi mesane rahatsızlıklarıyla mücadele eden hastalar için umut ışığı olabilir.
Bu eşsiz operasyon, binlerce hasta için yeni bir umut anlamına geliyor. Dört yılı aşkın bir hazırlık sürecinin ardından, Amerikan doktorlar Mayıs ayı başlarında insanların mesanesini ilk kez nakletmeyi başardı. Yaklaşık sekiz saat süren operasyon, Los Angeles’taki Ronald Reagan Hastanesi’nde gerçekleştirildi. “Cerrahlar önce böbreği, ardından mesaneyi naklettiler ve sonrasında reformu geliştirdikleri teknikle böbreği yeni mesaneye bağladılar”, açıklamasını yapan Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles (UCLA), bu operasyonu duyurdu ve 18 Mayıs Pazar günü resmi bir bildiri yayınladı.
“Bu cerrahi, tıpta hafızalara kazınacak bir dönüm noktasıdır ve hastaların tedavisinde devrim yaratabilir” dedi cerrah ve üroloji profesörü Inderbir Gill, operasyonda görev alan isimlerden biri. Şimdiye kadar, mesene ait nakil işlemleri oldukça karmaşık görülüyordu. Zira ulaşım zor olan bölgeye erişim ve yoğun damar yapısı gibi sorunlar, operasyonların teknik zorluklarını artırıp, kanama risklerini yükseltiyordu.
“Yumurtalık ve testis nakli yapılmaz”
Hastalara genellikle, yapay mesane inşası ya da dışarı takılan stomili torba gibi yöntemler öneriliyor. Bu tür müdahaleler “etkili” olmakla birlikte, “kısa ve uzun vadedeki birçok risk” taşıyorlar. Inderbir Gill, bu konuda şunları ekliyor:
- Yapay mesane inşası veya stomili operasyonları, hastalara acil çözümler sunar,
- Ancak, bu müdahalelerin beraberinde getirdiği riskler ve komplikasyonlar büyüktür.
Son yıllarda tıptaki gelişmeler, özellikle böbrek gibi hayati organların naklinde önemli ilerlemeler kaydetti. En çok nakledilen organlar arasında böbrekler ilk sırada yer alırken, karaciğer, kalp ve akciğer gibi organlar da giderek daha fazla naklediliyor. Kasım 2023’te kadın üreme organlarından ilk defa bir rahim nakli yapılmıştı. Bu ilk müdahaleden dört yıl sonra, üçüncü rahim nakli gerçekleşti ve toplamda yaklaşık 18 saat sürdü. Operasyonda, toplam yirmi sağlık çalışanı görev yaptı. Fransa’da ise 2024’te toplam 6.000’den fazla organ nakli gerçekleştirildi. Bunların 3.757’si böbrek nakliydi ve “2017’den bu yana ulaşılmış en yüksek seviyedir” diyor Organ Bağışları ve Organ nakli ajansı.
Ancak, bazı organlar üzerinde hala ilerlemeler sınırlı. Beyin ve bazı üreme organlarının nakli henüz mümkün değil. Bu, hem etik hem de felsefi tartışmaları beraberinde getiriyor. “Rahim nakli yapılabilir, fakat ovarium ve testis nakli henüz deneme aşamasında değil. Bu organların nakli konusunda henüz girişimde bulunulmadı” diyor Fransainfo’ya konuşan Farmakoloji Uzmanı Pierre Marquet.
“Beynin zarar görmemesi çok nadirdir”
Hala tıbbi zorluklar da devam ediyor. Organ naklinde karşılaşılan en büyük engellerden biri, organın uygun koşullarda hazırlanması ve nakledilmesi sırasında yaşanabilecek zorluklar. “Kalp durması durumunda, beynin hemen zarar görmemesi çok nadirdir” diyor Marine Jeantet, Organ Bağışları ve Organ Nakli Ajansı Genel Müdürü, iki yıl önce 20 Minutes’a verdiği röportajda. “Beynin nakil edilmesi veya koruyucu önlemler alınması konusunda şu anda çözüm yok.”
İşte bu nedenle, bilim insanlarının araştırmaları büyük önem taşıyor. İnceleme ve geliştirilerek, organların taşınması ve muhafazası için yeni yöntemler üzerinde çalışılıyor. Araştırmalar, örneğin, donma sıvılarının geliştirilmesi ve organların daha iyi korunması gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Bazı araştırmacılar ise, organı nakil öncesi “yeniden şekillendirerek” ya da “reprogramlayarak” problemi aşmayı hedefliyor.
Bir başka zorluk ise, beynin nakli gibi, görmenin ya da özelleşmiş organların tam anlamıyla yeniden yapılandırılmasının şu anki teknolojik seviyede imkânsız olmasıdır. 2022’de Organ Bağışları ve Organ Nakli Ajansı’nın Genel Müdür Yardımcısı Michel Tsimaratos, “Beyin nakli muhtemelen asla gerçekleştirilemeyecek” diyordu. Sebebi ise, “Görüntüleri sağlayan optik sinirin bağlanması mümkün değildir. Yapay göz protezi, gerçek göz gibi görünür ama görüşü sağlayamaz.” şeklindeydi. Bu, yüz nakli ve göz nakli gibi karmaşık ameliyatların da ne kadar zor ve riskli olduğunu gösteriyor. Özellikle yüz nakli operasyonlarında, cilt, kaslar, kemikler ve dil gibi çeşitli dokuların ve minik damarlara yeniden bağlanması gerektiği için işlemler çok hassastır.
“Çok nadiren test edilmeden yapılan nakil sonuç verir”
Organ nakli sonrası hastanın vücudu, organı kabul etmeyebilir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır, ancak bu ilaçların etkinliği ve yan etkileri kişiden kişiye değişebilir. “Böbrek, karaciğer, akciğer ve kalp gibi organların naklinde bu sorunlar iyi yönetilir”, diyor Pierre Marquet. “Ancak, yüz ve diğer karmaşık nakillerde düşük başarı oranları ve yüksek reddetme riski bulunuyor. Çünkü bu nakiller henüz geniş klinik testlerden geçmedi.”
Bilim insanları, reddetme mekanizmalarını daha iyi anlamaya çalışıyor. Limoges’deki araştırmacılar, biyopsi sonuçlarını yorumlamada yapay zekanın kullanıldığı yeni bir algoritma geliştirdi. Bu algoritma, “İnsan yorumundan daha etkili olup, reddetme riskini önceden tahmin edebiliyor”, diye aktarılıyor. Bu gelişmeler, Fransa’da 22.000’den fazla hastanın beklediği organ nakli süreçlerinde yeni umutlar doğuruyor.





