Seçimlerde Türkiye’de CHP liderleri Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve Muharrem İnce arasındaki farklar ve politikaları

| Elif Yalçın

Parti Sosyalistleri aktivistleri, yeni yönetimi belirleme sürecinin ilk aşaması olan 27 Mayıs Salı günü, üç adayın sunduğu yönetişim metinleriyle ilgili oy kullanacaklar. Partinin yeni genel sekreteri ise, 5 Haziran’da gerçekleştirilecek ikinci tur seçimle belirlenecek.

Geleceğin CHP Genel Sekreteri kim olacak?

Parti sosyalistlerinin üyeleri, 27 Mayıs Salı günü, yarışmacı üç aday arasındaki kararını verecek: Olivier Faure, Boris Vallaud ve Nicolas Mayer-Rossignol. Seçimin ilk aşaması, her adayın sunduğu yönetişim metinleri üzerine oy kullanmaktır. Bu metinleri ilk sırada tamamlayan iki aday, 5 Haziran’daki ikinci turda yarışacak.

Mevcut CHP Genel Sekreteri olan Olivier Faure, yeniden aday. Nicolas Mayer-Rossignol ise, çizgisine karşı çıkan tüm muhalifleri kendi etrafında toplamayı hedefliyor. Boris Vallaud ise, iç çekişmeleri aşmayı amaçlayan üçüncü bir yol önerisiyle sürpriz yapmayı umuyor. Bu adayların farklılıkları neler? Politikalarında uzlaşılamayan noktalar var mı? İşte üç adayın öne çıkan tekliflerinin detaylarına bir göz atalım.

2027 Seçimleri İçin Sol Birliğine Dair Yaklaşımlar

Bu, 81. CHP Kurultayı’nın temel sorusu: 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine en iyi nasıl hazırlanırız? Olivier Faure, aylar öncesinden “bir program bazında platform” savunuyor; bu platform, eski milletvekili François Ruffin ile Avrupa Parlamentosu’nda birlikte çalışan ve son Avrupa seçimlerinde sosyal demokrat çizgiyi benimseyen Raphaël Glucksmann arasında uzanan geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Ona ve destekçilerine göre, bu platforma sol yelpazeden aşırı soldaki grupların dahil edilmesi söz konusu değil.

Boris Vallaud ise, aynı şekilde “solun ortak adayı olmalı, Raphaël Glucksmann’dan François Ruffin’e kadar” şeklinde görüş belirtiyor. Kamuoyuna da yansıyan görüşleri arasında, diğer sol güçlerle diyaloğu tercih etmek yer alıyor. Ancak, Françoise Ruffin gibi isimlerin bu koalisyona dahil edilmesine sıcak bakmıyor. Bir Vallaud destekçisi, “Güçlü bir sol projesiyle iktidara gelmenin yolu onların ötesine geçmiyor” görüşünde. Anti-Faure taraftarları ise, daha çok Raphaël Glucksmann ve onun Places publiques partisinin etrafında birleşiyor.

Aday Belirleme Yöntemleri Üzerindeki Farklar

Her ne kadar partililer, 2027’de yeniden kendi adaylarını çıkaracaklarını kabul etse de, alternatif adayın belirlenme yöntemi konusunda görüş ayrılıkları mevcut. Nicolas Mayer-Rossignol, önceliğin 2026 yılındaki yerel seçimlere odaklanması gerektiğini söylüyor. Ona göre, bu seçimler, güçlerin durumunu iyi yansıtarak, sol ittifakın nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları sağlayabilir. Ayrıca, yerel bir yönetici olarak, primarlara karşı mesafeli durduğunu ve bu yöntemin parti içinde geniş kabul görmediğini belirtiyor; bu durumu Gebze Haberler’ya açıklarken, “Primara konusunda oldukça şüpheliyim” dedi.

Boris Vallaud da, primaralara ilişkin şüphelerini dile getiriyor. Public Sénat’ta yaptığı açıklamalarda, “Primara meselesinde biraz temkinliyim” anlatımını kullanıyor.

Öte yandan, mevcut genel sekreter Olivier Faure, primaralara daha açık ve olumlu bakıyor. Mart ayı başında BFMTV’de yaptığı açıklamada, “Primaraya destek veriyorum” ifadelerini kullanmıştı. Onun bu tutumu, Sol’un güçlü isimlerinden, Matignon için aday gösterilecek olan Yeni Halk Cephesi adayı Lucie Castets, François Ruffin ve Seine-Saint-Denis milletvekili Clémentine Autain gibi diğer liderler tarafından da paylaşılıyor. Faure, “Bir adayın seçim sürecine katılmadan önce, öncelikle ortak bir program üzerinde anlaşmaya varılmasını tercih ederim” diyerek, tartışmanın başka bir yönüne işaret ediyor. Bu görüş, Ruffin gibi bazı adayların ise, kazanan adayın programı belirleyeceği inancıyla, farklılık gösteriyor.

Siyasi Hat ve Yol Haritası Tartışması

İrade, sert bir çizgi mi izlenmeli yoksa sosyal demokrasiye dönüş mü olmalı? “Sosyal demokratlık, artık ılımlı anlamına geliyor” diyor, Boris Vallaud’un yardımcısı Rémi Branco.

Olivier Faure, iktidar deneyimine 2012-2017 döneminde son verme hedefiyle yola çıktı ve bu rota doğrultusunda ilerlemeye devam ediyor. Gebze Haberler’ya göre, “Stratejide fark, solda durmak ve liberal sağa kaymamak olacak” diyerek, kendisinin sol çizgiyi koruma niyetinde olduğunu gösteriyor.

Rémi Branco ise, “Sosyalist olmak, kendinizi radikal veya sosyal demokrat olarak tanımlama zorunluluğu taşımaz. Önemli olan, sosyalizmin ne olduğuna dair net bir tanım yapabilmek. Bizim temel kavramlarımızdan biri, ‘pazarlama’ değil, piyasaların çok aşırı kazanmasıyla kamusal kaynakların talanını durdurmak.” şeklinde görüş belirtiyor. Nicolas Mayer-Rossignol ekibi ise, bu “ılımlı” etiketi konusunda çok açık değil ve “Eğer metnimizi okursanız, sağcı sosyal-liberaller gibi görünsek de, aslında solda durduğumuzu görebilirsiniz” diyen destekçileri var.

Partiyi Canlandırmak İçin Yeni Yaklaşımlar

Tarihi partiler gibi, CHP de, kadrolarının yaşlanması ve üyelerin ilgisinde azalma ile karşı karşıya. Adaylar, partiyi yeniden hareketlendirmek ve seçim olmayan dönemlerde de aktif bir entelektüel yaşam sağlayacak yeni stratejiler peşinde.

Nicolas Mayer-Rossignol, partinin tartışmalarını yönetecek ve bilimsel temelli kararlar almasına katkı sağlayacak bir Bilim Konseyi kurulmasını öneriyor. Bu kurul, iklim değişikliği, yapay zekâ, enerji politikaları gibi öncü alanlarda partinin bilgi ve karar sürecine ışık tutacak.

Boris Vallaud ise, “Léon Blum Akademisi” adını verdiği yeni düşünce ve eğitim platformunun ilk toplantısını geçtiğimiz cumartesi yaptı. Bu laboratuvar, partililerin entelektüel gelişimi ve fikir üretimine katkı sağlarken, genç ve bilinçli üyelerin gelişimine de destek olacak.

Olivier Faure ise, “Sürekli eğitim ve düşünce platformları kurmak bizim önceliğimiz” diyerek, partiyi dinamik ve genç nesillerle beslenebilen bir yapıya dönüştürme çabasını sürdürüyor.

Elif Yalçın

Elif Yalçın

Ben Elif Yalçın, Gebze Haberler’in kurucusu ve genel yayın yönetmeniyim. Gazetecilik tutkumu yerel hikâyeleri görünür kılarak ve toplumsal olaylara derinlikli bir bakış sunarak yaşıyorum. Amacım, güvenilir ve bağımsız bir medya anlayışıyla hem Gebze’nin sesini duyurmak hem de dünyaya açılan bir pencere olmak.