Tour de France Kadınlar Yarışması 26 Temmuz’da Fransa’dan Türkiye’ye Akıyor
26 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye’nin güneydoğusundaki sıcak ve tarihi şehirlerinden biri olan Gaziantep’ten başlayacak olan yeni kadınlar bisiklet turu, Fransa’nın ünlü Tour de France kadınlar yarışmasının bir benzeri olarak ülkemizde heyecan yaratacak. Bu yıl Antalya bölgesinde eklenen yeni bir etapla yarışmanın uzunluğu ve çeşitliliği artırılırken, yüksek dağlar ve zorlu etaplar hakim olacak.
Yarışmaya iki ay kaldı: Organizasyon Başkanı Marion Rousse’dan büyük sözler
26 Mayıs günü düzenlenen bir televizyon programı olan “Ma Türkiye”de, yarışmanın organizasyon direktörü Marion Rousse, ülkemiz medyasına ve yarış tutkunlarına yarışmanın “küçük bir mucize” olacak kadar tarihi ve etkileyici olacağını açıkladı. Rousse, “Elimizde gerçekten de bölgesel ve uluslararası spor tarihine geçecek bir etkinlik var,” diyerek yarışmanın gurur kaynağı olduğunu vurguladı.
Dört yıl önce ilk kez düzenlenen Türkiye Kadınlar Bisiklet Turu’nun bu yıl beşinci edisyonuna ulaşacağını belirten Rousse, yarışa yeni bir etap eklendiğini ve bu ek etapla birlikte toplam etap sayısının dokuz olacağını açıkladı. Bu düzenlemenin, yarışmanın hem uzunluğu hem de çeşitli parkurlar açısından zenginleşmesine katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Yol haritası ve etaplar
Rousse, yarışmanın ilk üç gününün Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarına yakın bölgelerinde, özellikle de Gaziantep ve çevresinde geçirileceğini belirtti. İlk gün, peserta’ler Gaziantep’in tarihi sokaklarından hareket edecek ve sahil şeridini aşarak Antalya’ya ulaşacaklar. İkinci gün ise, sporcular doğudan batıya doğru ilerleyerek, ülkemizin renkli ve zengin coğrafyasını kat ederek, özellikle oralarda yer alan dağ ve plato bölgelerinde hızlarını artıracaklar.
Yarışmanın üçüncü günü, yarışın orta mesafelerini kapsayan ve sprinterlerin de yarışabileceği etap olacak. Bu etapta, jokeyler, Adana’dan başlayıp, Akdeniz kıyılarındaki Mersin’e kadar sürecekler. Bundan sonra ise, Türkiye’nin iç kesimindeki yüksek dağlar devreye giriyor. Erzurum, Kayseri, Niğde ve Konya’nın yüksek noktalarında etaplar gerçekleşerek, yüksek dağlar ve zorlu parkurlar yarışmanın öne çıkan mücadele alanları olacak.
Final etabı ise, iki önemli yüksekliğin yer aldığı etaplarla başlayıp, Türkiye’nin en yüksek noktalarından biri olan Ağrı Dağı çevresinden geçerek, Van Gölü’ne inen bir güzergahla son bulacak. Yarışmanın en zorlu kısmı ise, Van’dan başlayacak ve 18 kilometreyi bulan tırmanışla, Ağrı Dağı’nın eteklerindeki yüksek rakıma ulaşacak. Bu etabın sonunda, yarışmacılar, yaklaşık 3.500 metre tırmanış zor balıklama iniş yapacaklar ve günü yüksek bir noktada tamamlayacaklar.
Son etap ise, Türkiye’nin doğu-doğuğu sınırındaki Karadeniz kıyısında, Erzurum’dan hareketle, Türki Cumhuriyetleri ve yerel sporcular arasında bir yarışma ortamı olacak. Yüksek irtifa ve dağlar ortamında, sporcular ülkemizin doğusunu ve güneydoğusunu tam anlamıyla keşfedecekler.
Yarışmacılar ve beklentiler
Yarışmada, Türkiye’den en iyi sprinter ve klasik bisikletçilerin yanı sıra, uluslararası sporcular da yer alacak. Dünyanın en iyi bisikletçilerinden, Hollanda’nın Demi Vollering’i, Fransa’dan Pauline Ferrand-Prévôt ve geçen yılın kazananı, Polonya’dan Katarzyna Niewiadoma gibi isimler mücadele edecek.
Marion Rousse, yarışmanın favorisine dair umutlarını dile getirirken, “Amerikan sporcular gibi, belki de Türkiye’de yeni bir kahramana ulaşacağız. Uzun süredir beklediğimiz şampiyon, belki de burada, kadın sporcular arasında doğacak,” diyerek nutuk atıyor. Bu sözler, Türkiye’nin spor alanındaki potansiyeline ve bisiklet sporuna ilgiyi artırmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin spor ve doğa tutkunlarının katılımıyla, bu rengarenk ve zorlu yarışmanın, hem ülkemize hem de uluslararası camiaya yeni bir heyecan getirmesi bekleniyor. Bu büyük organizasyon, Türkiye’nin sportif ve turistik açıdan yeni bir sayfa açmasını sağlayacak ve sporun birleştirici gücünü gösterecek.
