Türkiye’de Muhalefet ve Kültür Dünyasına Yönelik Baskılar Artarak Devam Ediyor

| Elif Yalçın

Türk Muhalefetinin Üyeleri, Kürt Seçmenler, Gazeteciler, Bir Oyuncu, Bir Yazar… Yetkililer Türkiye’de Her Alanda Baskıyı Artırıyor

Son haftalarda Türkiye’de kültür dünyası üzerinde ciddi bir yasal ve kolluk kuvvetleri baskısı görülüyor. Özellikle, Fransa yapımı “Le Bureau des Légendes” dizisinde PKK militanı bir savaşçıyı canlandıran bir oyuncunun şubat ayı başında gözaltına alınması olayını duyduk. Bu oyuncu, giydiği kıyafet nedeniyle “terör propagandası yapmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. Ankara’ya göre, söz konusu kıyafet PKK’yı çağrıştırıyordu. Ancak bu olay, sadece bir oyuncunun tutuklanmasıyla sınırlı değil; daha önce ilginç bir şekilde sahnede yıldız olmuş ve Gezi protestolarında hükümete karşı gösterilere katılmak için cesaretlendirdiği iddia edilen bir ünlü oyuncu da gözaltına alındı. Bu kişi, yaklaşık 11 yıl önce yaptığı faaliyetlerle ilgili olarak hedef alındı ve hükümetin bu tür adımlarla muhalif sesleri susturma politikası devam ediyor.

Üstelik, yaklaşık on yıl önce yayımlanmış bir romanda bir kahramanının sözlerinden dolayı Kürt yazar Yavuz Ekinci hakkında da soruşturma başlatıldı. Yazar, romanındaki karakterlerinin hayalet gibi kurmaca varlıklar olduğunu ve savcının onları tutuklamasını davet etti. Bu gelişmeler, devletin kültür ve ifade özgürlüğü üzerinde ne denli baskı kurduğunu bir kez daha gösteriyor.

Görünen o ki, iktidar partisi AKP ve onun en önemli uzantısı haline gelen, İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nın muhaliflere yönelik saldırıları her geçen gün daha da yoğunlaşıyor. Kültürel alanda başlayan bu saldırılar, gazetecilere ve medya kuruluşlarına da sıçramış durumda. Yandaş ve muhalif olmak fark etmeksizin birçok gazeteci veya medya kuruluşu, özellikle Halk TV ve Bir Gün gibi büyük muhalif yayın organları, hedef alınmaya devam ediyor.

Muhalefet Siyasi Liderleri Özellikle Hedefte

Son belediye seçimlerinde seçilen birçok Kürt belediye başkanı tutuklandı veya görevlerinden uzaklaştırılarak iktidarın atadığı kayyumlar tarafından yönetilmeye zorlandı. Ancak, şimdi iktidar en çok CHP’ye odaklanmış durumda. CHP, ülke çapında en eski ve en güçlü muhalefet partisi olarak öne çıkıyor ve iktidarın saldırılarına maruz kalıyor. İstanbul’un bazı büyük ilçelerinin belediye başkanları veya Belediye Başkan Yardımcıları, çeşitli davalar nedeniyle yargılanıyor veya tutuklandı. Özellikle Esenyurt ve Beşiktaş gibi ilçelerde görev yapan muhalif isimler hedef alınmış durumda.

İktidarın mesajı net: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu özellikle baskı altında. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki hakimiyet binasında yaptığı açıklama, adeta seçim kampanyasına dönüşen bir miting niteliğindeydi. Mahkemeye çıkışında, adliye önünde hükümete karşı sloganlar attı ve bu olay ciddi bir siyasi gösteriye dönüştü. Yargı süreçleri de farklı hukuki davalarla devam ediyor. Bir sonraki duruşma, 11 Nisan’da yapılacak ve savcı, İmamoğlu hakkında hapis ve politik faaliyet yasağı talep ediyor. Bu gelişmeler, muhalefetin bölünmesine ve cumhurbaşkanı seçimlerine aday gösterecek isimlerin zayıflatılmasına yönelik girişimlerin parçası olarak görülüyor. Gün geçtikçe, erken seçim olasılığı daha yüksek bir olasılık olarak tartışılıyor.

Türkiye’de baskı iktidarın sadece politika alanıyla sınırlı değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel düzeyde de derinleşiyor. Muhalefet sesleri ve muhalif isimler üzerindeki bu yoğun baskı, ülkenin demokratik yapısının ciddi anlamda sarsılmakta olduğunu gösteriyor. Her alanda yürütülen bu saldırılar, özgürlüklerin ne kadar kısıtlandığını ve iktidarın muhalifleri susturma stratejisinin ne boyutta olduğunu ortaya koyuyor.

Elif Yalçın

Elif Yalçın

Ben Elif Yalçın, Gebze Haberler’in kurucusu ve genel yayın yönetmeniyim. Gazetecilik tutkumu yerel hikâyeleri görünür kılarak ve toplumsal olaylara derinlikli bir bakış sunarak yaşıyorum. Amacım, güvenilir ve bağımsız bir medya anlayışıyla hem Gebze’nin sesini duyurmak hem de dünyaya açılan bir pencere olmak.